Tanzimat Dönemi Batılılaşma Hareketleri Doğrultusunda Kadın ve Müzik İlişkisi
Anahtar Kelimeler:
Osmanlı- Tanzimat- Batılılaşma- Kadın ve Müzik- CinsiyetÖz
Bu makale, Osmanlı İmparatorluğu’nun Tanzimat Dönemi’nde hız kazanan Batılılaşma hareketlerinin sarayda yaşayan kadınların müzikle olan ilişkisine etkilerini toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında ele almaktadır. Osmanlı toplumunda bu dönemde yaşanan sanatsal, kültürel ve toplumsal dönüşümler, kadınların müzik alanındaki konumlarını tarihsel ve sosyolojik bir perspektiften değerlendirme imkânı sunar. Çalışmada, saray çevresinde bulunan kadınların müzik aracılığıyla toplumsal görünürlük kazandıkları; saray bünyesinde verilen müzik eğitiminin bu süreci desteklediği ve Batı müziğinin etkisiyle kadın müzisyenlerin yalnızca icracı değil, aynı zamanda bestekâr kimlikleriyle de daha etkin roller üstlendikleri ortaya konulmaktadır. Bu bağlamda, Esma Sultan, Adile Sultan, Leyla Saz ve İhsan Raif Hanım gibi dönemin önde gelen kadın figürleri üzerinden müzik ve toplumsal cinsiyet ilişkisi analiz edilmiştir. Bu kadın figürlerin sanatsal faaliyetleri, kültürel anlamda görünürlük kazanmalarına zemin hazırlamıştır. Ayrıca sarayda oluşturulan kadın müzik toplulukları ile Batı tarzı müzik eğitiminin kadınlara kazandırdığı yeni roller, Tanzimat Dönemi Osmanlı modernleşmesinin önemli yeniliklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışma, Osmanlı modernleşmesinin kadınlar üzerindeki etkilerini, müzik alanındaki görünürlükleri üzerinden değerlendirerek, kültürel dönüşüm süreçlerine toplumsal cinsiyet perspektifinden bir katkı sunmayı amaçlamaktadır. Araştırma, nitel bir yaklaşım doğrultusunda tarihsel analiz ve yorumlayıcı inceleme yöntemiyle ele alınmıştır. Bu çalışmada, toplumsal cinsiyet rolleri ile müziğin kesişim noktaları Batılılaşma süreci bağlamında ele alınmış ve Osmanlı toplumunda kadınların kültürel temsillerinin çok boyutlu bir yapıya sahip olduğu ortaya konulmuştur. Batı müziği eğitiminin özellikle saray çevresinde yaygınlık kazanması, kadınların müziğe erişimini kolaylaştırmış ve onlara yeni ifade alanları açmıştır. Böylelikle kadınlar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sanatsal üretim yoluyla Osmanlı kültürel hayatında daha görünür bir konum elde etmişlerdir.
